PSİKOLOJİK YAZILARIMIZ

İ

ÇOCUĞUNUZA ALDIĞINIZ OYUNCAKLAR KİŞİLİK GELİŞİMİNİ ETKİLİYOR

Çocuklar merak ederek ve faaliyette bulunarak oyun oynamaya başlarlar. Onların deneyerek araştırma girişimlerini rahatlıkla yürütebilecekleri ortam ve oyuncakların yetişkinler tarafından sağlanması önemlidir. Seçilen her oyuncak çocukta merak uyandırmalı, kas gelişimini desteklemeli, girişimciliği ve düş gücünü arttırmalıdır. Daha da önemlisi çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir.İsteyerek ve hoşlanarak içinde yer aldıkları fiziksel, bilişsel, dilsel, duygusal ve sosyal gelişimlerinin temeli olan oyun, etkin bir öğrenme süreci ile birlikte kendilerini ifade etmelerine olanak sağladığı için de önemlidir. Çocuk oyun aracılığıyla duygusal yönden rahatlar ve çevresindeki bireylerle ilişkilerinde kendisine düşen rolü oynayarak kişilik gelişimini sürdürür.

Çocuklar oyunları süresince oyuncakları aracılığıyla gerçek yaşama atıfta bulunan sahneler ya da hayali oyun sahneleri yaratırlar ve anne babaları veya sosyal çevreleriyle ilgili kaygılarını da oyun içinde çözüme kavuşturarak rahatlamalarına olanak tanırlar.

Oyuncakları yaşlara göre gruplandırdığımızda; bebeklik döneminde tüm duyuları uyaran renkli ve ses çıkaran çıngırak, dönence gibi oyuncaklar cazip gelmektedir. Bu dönemlerde merakları artmış olan çocuklar deneme yanılma yoluyla basit problemlerin çözümünü bulabilir, değişik şekil ve boyutlardaki tüm araç ve gereçleri oyuncak gibi kullanarak yeni oyunlar yaratabilirler. Bütünü parçalara ayırmasını sağlayan yapbozlar ve bultaklar, içini doldurup boşaltmasına fırsat veren karton kutular, üst üste koyarak kule oluşturmasını sağlayan küpler ilgisini çekmektedir.

Mutfak ve tamirle ilgili nesneler, oyuncak bebekler, arabalar ve tabancalar da okul öncesi çocukların gözdesidir. Mutfak oyuncakları ile yemek yapması bir kız çocuğu için cinsiyet gelişiminde anneyi model olarak almasında etkindir. Tamir oyuncakları ile oynayan erkek çocuk için de babayı örnek alması önemlidir. Oyuncak bebek ile oynayan çocuk bir oyuncak bebeği giydirerek, besleyerek annelerinin onlar için yarattıkları dünyayı taklit ederler ve sorumluluk almayı, doyurma, ilgi verme ve şefkat duygusunu öğrenirler.

Çocukların yaşları ilerledikçe oyuncakları arasına satranç, kızmabirader gibi grup masa oyuncakları eklenmekte, hayal gücü ve yaratıcılığı ortaya çıkaran legolar ve inşa oyuncakları ilgi alanlarını oluşturmaktadır. Legolarla çeşit çeşit biçimler yaratmak, modelleri yeniden kurmak çocuğun düş gücünü çalıştırdığı gibi algılama duyusunu da geliştirir. Satranç, kızmabirader gibi akıl yürütmeye dayalı oyunlar ise mantık, akıl yürütme, ön sezgi, el ve göz koordinasyonunu geliştirirken aynı zamanda kazanma ve kaybetme gibi rekabetle ilgili duyguları ortaya çıkarmaktadır.

Erkek çocukların özellikle kahramanlaştırdığı ve kendisiyle özdeşim kurduğu oyuncak bebek ve kaslı vücutlarıyla, üstün güçleri olan süper kahraman oyuncakları ile oynamak onlara büyük zevk vermektedir. Bu oyuncaklar çocuklarda beden imajının gelişiminde özellikle saldırganlık dürtülerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Bu oyuncakların çocuğun kişilik gelişimi üzerinde olumlu etkileri olduğu söylenemez.

Okul çağına gelen çocuk, daha soyut oyunlara yönelmekte, tabanca, bebek gibi oyuncaklara bilgisayar oyunları ve oyun konsolları eşlik etmektedir. Bu sanal oyuncakların çocukların kişilikleri üzerindeki etkileri hem olumlu hem olumsuz olabilmektedir. Problem çözme becerisini, çok yönlü ve boyutlu düşünme yetisini kuvvetlendirdiği gibi arkadaşlarından uzaklaştırarak saldırganlaştırabilmekte, hırslanmalarına, kaybetmekten dolayı üzüntü duymalarına ve yenmek için daha çok bu oyunlara takılmalarına neden olmaktadır. Okul öncesi dönemde başlayan büyük parçalı yapboz oyunları yerini küçük ve çok parçalı, ince ayrıntıları olan maket veya yapbozlara bırakmaktadır. Yapbozlarla çaba harcayan çocuk düşünme ve çözüm bulmayı öğrenir. Parçaları birleştirerek ortaya koyduğu bütün yaratma ve yapılandırma becerilerini geliştirecektir, ayrıca bir eser oluşturma hazzını da duygusal anlamda yaşayacaktır.

Çocuk içinde bulunduğu yaş döneminde edindiği becerileri geliştirecek olan oyuncaklara eğilimlidir. Oyuncak çocuğa kendine ait bir dünya yaratmayla birlikte ebeveyninde bu dünyaya katılmasını sağlar. Birlikte oyun oynayan anne, baba ile çocuk arasında oyun ve oyuncak aracılığıyla bir iletişim kurulur. Birlikte oyun oynayan ailelerde anne babalar, aldıkları oyuncakların çocuk üzerindeki etkilerine tanık olurlar, çocuklarının ruhsal anlamda kişiliklerini olumlu yönde geliştirmeye yardımcı olurlar.