Genel

İki - Üç Yaşta Sınır Koyabilme
Çoğu aile çocuk gelişiminde sınır koymanın ve yapının önemli olduğunu bilse de, bunu uygulama
konusunda güçlük yaşar. Katı ve cezalandırıcı olmadan nasıl etkili ve tutarlı sınırlar koyulabilir? Çocuk
gelişimi üzerine yapılan araştırmalar, sınırların ancak çocuğa bakım veren, onu duygusal olarak
besleyen bir çevre içinde öğrenilebileceğini söyler. Doğumdan sonraki ilk bir yılda bebekler fiziksel ve
duygusal gereksinimlerinin karşılanması için kendilerine bakım veren kişiye mutlak bir biçimde ihtiyaç
duyarlar.
Dil öncesi dönem olarak adlandırılan ilk bir yılda çocukla ebeveyn (özellikle de anne) arasındaki iletişim
sözel olmayan işaretlere, mimiklere ve seslere dayanmaktadır. Bu dönemde, anne çocuğun jest ve
mimiklerine karşılık vererek ona iletişimin temeli olan ritim ve karşılıklığı öğretir. Bebek bu karşılıklı ilişki
sayesinde kendi davranışlarını ve duygularını da kontrol etmeyi ve düzenlemeyi öğrenir. Sekiz ya da
dokuz aylık bir bebek televizyona doğru emeklerken, bir yanda da annesinin orada olup olmadığına ve
ona nasıl tepki vereceğine bakar.Bu dönemde, çocukların dil gelişimi yeterince gelişmediği için anne ve
baba sınırları her defasında çocuğu fiziksel olarak durdurarak ve “hayır” diyerek anlatır. Bir buçuk yaş
öncesinde kuralların ve sınırların anlaşılması için sık sık pekiştirilmesi gerekir. On dört, on beş aylık bir
çocuğun elektrik prizine doğru gittiğini ve annenin onu “hayır” diyerek durduğunu sık sık görürüz.
Yaklaşık olarak on sekiz otuz ay arasında çocukların sınırlara dair bir fikri olmaya başlarlar. Bu dönemde
çocuklar “hayır” demeyi öğrenirler. Çocukların sınırlara ve kurallara en çok ihtiyaç duyduğu zaman da bir
buçuk üç buçuk yaş arasıdır. Peki neden? İki yaş dönemi çocuğun fiziksel gelişimi kadar duygusal ve
sosyal gelişiminde de çok önemli değişimlerin yaşandığı bir zamandır. Bu döneme gelmiş bir çocuk,
motor becerilerinin gelişimi sonucunda hareket serbestiyeti kazanır; dolayısıyla şimdi kendi bedeni ve
çevresi üzerindeki hakimiyetinde ilk yıla oranla çok daha büyük bir kontrole sahiptir. Dil gelişimi
sayesinde isteklerini de yavaş yavaş ifade etmeye başlar. Daha önce vaktinin çoğunu annesinin
kucağında geçiren çocuk şimdi büyük bir merak duygusuyla keşfetmeye başlar. Bu dönemde çocukların
bitmek tükenmek bilmeyen bir merak duygusu içinde olduğu bilinir. Merak duyguları ve deneme yanılma
yoluyla yaptığı keşifler öğrenmelerine yardımcı olur. Ancak bu sırada, doğal olarak, yapmamaları
gereken şeyleri, gitmemeleri gereken yerlere ve dokunmamaları gereken şeylere de dokunurlar.
Çocuklar bu dönemde büyük bir keşif içindedirler ve bu keşif kendi bedenlerinden, anne-babanın belirli
durumlarda nasıl tepki verdiğine, kendi sınırlarının nerede başladığı ve nerede bittiğine kadar uzanır.
Doğal olarak, bu dönem öfke nöbetlerinin ve tutturmaların da en çok görüldüğü dönemdir. Çocukların bu
dönemde daha talepkar olmaya, anneleri, babaları ya da kardeşleri araya girdiğinde sinirlenmeye
başlarlar. Bu dönemde, sınır ve yapıyla anlayışı bir araya getiren bir yaklaşım çocuğun kendisini
güvende hissetmesini sağlar. Muhakeme kapasitesi henüz yeterince gelişmemiş olan 2 yaş çocuğu için,
basit talimatlar “dur, hayır” etkili olacaktır. Öfke nöbeti sırasında çocuğu fiziksel olarak tutmak ve daha
sonra bir açıklama yapmak en etkili yöntemlerden biridir: “sen kendini tutana kadar seni tutmaya devam
edeceğim” gibi.
Otuz ile kırk sekiz ay arasında çocuklar fikirler arasında bağlantılar kurmaya başlar: “bunu yapmak
istiyorum ama yapmamalıyım”. Bu dönemde çocuklar kendi davranışlarının sonuçlarını anlamaya da
başlar: “bunu yaparsam annem bana kızacak”. Dil ve soyut düşünce becerisi yeterince gelişmiş bir
çocuğa daha ayrıntılı bir açıklama yapmak gerekir: “Bunu her yaptığında ben sinirleniyorum. Böyle
yapmaman için sana yardımcı olabilir miyim?” Sınır koyarken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri,
kuralların çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olması. İkinci bir önemli nokta ise, beklentilerin açık
ve net olması. Kendisinden ne beklendiğini bilmeyen bir çocuk sınır ve kurallara uymak konusunda da
güçlük çekecektir.
Psikolog
Fatma Oğuz

 

 

0-5 Yaş Arası Çocukların Gözünden

Boşanma

Boşanma yetişkinlerin hayatında ne kadar zorlayıcı ve sıkıntılı bir süreç ise çocukların hayatında da bir o kadar hassas ve iyi yönetilmesi gereken bir yaşam olayı. Bu ay ki yazımızda sizlerle 0-5 yaş arası çocukların anne babalarının boşanmalarını nasıl deneyimlediklerini, bu süreçte verebilecekleri tepkileri ve ebeveynlerinin onlara nasıl yaklaşabileceklerini paylaşmayı amaçladık.

  1. 0-1,5 Yaş Aralığı: Bebeklik Dönemi

Bu yaş grubu çocuklar karmaşık bir yaşam olayı olan boşanmayı ve neler olup bittiğini anlayamazlar ve bunun hakkında konuşamazlar. Ebeveynlerine her konuda bağımlı olduklarından, ebeveynleri bu süreçte yeterli bakımı veremezlerse bu onlarda stres ve rahatsızlık yaratır. Gündelik rutinlerinde değişiklik olursa ya da alıştıkları kişiler artık çevrelerinde olmazsa kendilerini güvensiz hissederler , tedirgin veya sinirli olabilir. Bu duygudurumu kendini aşırı mızmızlık veya tam tersi olağandışı durgunluk şeklinde gösterebilir.Sizin yaşadığınız stres ve sıkıntıya ağlayarak veya huysuzlanarak tepki verebilir.Bu dönemde tamamlaması gereken gelişim basamaklarında gecikme yaşayabilir (yuvarlanma, oturma, bir nesneye uzanma gibi).İştah, uyku düzeni ve/ya kişiliğinde bu gelişim evresine uymayan önemli değişikliklerle karşılaşabilirsiniz.

**Ebeveynler yardımcı olmak için neler yapmalı?

Bebeğinizin rutinlerine tutarlı bir şekilde sadık kalın.Onu kucağınıza alın, sallayın, sarılın ve onunla konuşun.Bebeğinize sevgiyle ve sıcaklıkla yaklaşmayı ve ona gülümsemeyi aksatmayın.Çocuk doktorunuzla düzenli randevularınıza devam edin.Bebeğinizin diğer ebeveyni görmeden 2 veya 3 günden fazla gün geçirmediğinden emin olun.Bu süreçte kendinize de bakmayı ve zaman ayırmayı unutmayın.

  1. 1,5-3 Yaş Aralığı: Erken Çocukluk Dönemi

Bu dönem çocukları artık annelerinden ayrı birer birey olduklarını öğrenen çocuklardır. Bu hem çocuklar hem de anneleri için zorlayıcı bir süreç olabilir çünkü bu çocuklar bir yandan dünyayı ve çevrelerini keşfetmeyi arzularlarken, diğer yandan halen annelerinin sıcaklığına ve korumalarına muhtaçtırlar. Ebeveynlerinin ilgi ve onaylarını almak için yoğun bir çaba sarfederler.Anne-babalarının kavgalarının tamamiyle farkındadırlar ve bu kavgalara öfkelerini dışa vurarak veya yetişkinlerin tartışmalarını durdurmaya çalışarak tepki verirler. İhtiyaçlarının karşılanmasında halen yetişkinlere bağlı olduklarından, ebeveynleri onlara yeterince iyi bakımı sağlayamazsa kendilerini güvenliksiz ve stres altında hissederler. Bu çocukların büyük bir çoğunluğu anne-babaları arasındaki tartışmaların kendilerinden (yeterince iyi çocuk olmadıklarından, yaramazlıklarından vb.) kaynaklandığını ve bu boşanmanın sorumlusunun kendileri olduklarını düşünürler.

 

 

Bir diğer deyişle boşanmadan kendilerini suçlarlar. Bu tümgüçlü düşünce yapısı gelişimin bu evresi için normal kabul edilir. Bu yaş aralığındaki çocuklar bunu detaylıca konuşacak ve bunun onları suçu olmadığını anlayacak bilişsel yetiye ve kelime dağarcığına henüz sahip değillerdir.

Rutinler ve öngörülebilir davranışlar çocuklara güvenlik hissi verdiklerinden, boşanma sürecinde bunların aksamasıyla çocuklar huzursuz, gerilmiş ve hatta korkmuş hissedebilirler.Gelişimlerinde gelişimin önceki evrelerine gerileme görülebilir. Örneğin alt ıslatma veya tekrar beze dönme, biberon veya emzik kullanmaya geri dönme gibi arzuları belirebilir.İçlerine kapanıp, üzgün veya yalnızlaşabilirler.Uyku ve beslenme alışkanlıklarında önemli değişikliklere rastlanabilir.Normalde korkmayacakları şeylere karşı korku veya endişe geliştirebilirler.

**Ebeveynler yardımcı olmak için neler yapmalı?

Rutinlerinize düzenli bir şekilde devam edin.Boşansanız da onu çok sevmeye ve ona bakmaya devam edeceğinizi ona anlatın.Bebeksi davranışlarını cezalandırmaktan kaçının. Bunun yerine ona büyümenin güzel yanlarını göstermeye çalışın.Çocuğunuz kendini sizden çekiyorsa ona zorla sarılmaya çalışmayın. Sizden sevgi isteyebileceği anları fark edin ve onu bu zamanlarda öpün ve sarılın.Sınır koymayı unutmayın. Boşanma sürecinde çoğu ebeveyn çocuklarına karşı duydukları suçluluktan sınırları ve kuralları askıya alabilirler. Unutmayın ki sınır ve kurallar çocuklara kendilerini güvende ve korunmuş hissettirir.Çocuğunuzun her iki ebeveynle de zaman geçirdiğinden emin olun. Bu dönemdeki çocuklar diğer ebeveyni görmeden 3-5 günden fazla gün geçirmemelidir.

  1. 3-5 Yaş Aralığı: Okul Öncesi Dönem

Gelişimlerinin bu evresindeki çocuklar birçok yeni beceri edinirler. Artık konuşabilirler, kendi arkadaşlıklarını kurarlar ve özbakım becerilerinin merdivenlerini tırmanmaya başlarlar. Aynı zamanda kendi kişiliklerini geliştirip, bağımsızlıklarını ilan ederler. Okul öncesi çocukları başkalarına yardımcı olmaktan büyük keyif alırlar. Onlar için herşey bir oyundur. Hayaller ve gerçekler arasındaki çizgi onların için hala bulanıktır. Her ne kadar birçok beceriyi kazandıklarından artık bizlere epeyce yakın gözükseler de, bu dönem çocukları hala zaman, gerçeklik veya neden-sonuç gibi kavramlarını anlayabilecek bilişsel becerilere sahip değillerdir. Okul öncesi dönemindeki çocuklar dünyanın hala kendi etraflarında döndüğüne ve birçok şeyi yaptırma güçleri olduğuna (tümgüçlülük) inanırlar.

**Bu dönemdeki çocuklar boşanmayı nasıl deneyimlerler?

Boşanmanın sebebi olarak kendilerini suçlayabilirler.Boşanmanın getireceği büyük değişiklikler onları ürkütebilir. Ebeveynlerinden bir ya da her ikisi tarafından terk edileceklerinden korkarlar.Evden taşınan ebeveynlerini bir daha hiçbir zaman göremeyeceklerini düşünüp, bundan korkabilirler. Anne-babalarının tekrar birleşmelerini dilerler ve bunu yapabileceklerine inanırlar.

 

 

 

 

Boşanmanın sorumluluğunu kendi üstlerine alan konuşmalarda bulunabilirler.Dünyayı keşfetmek yerine ebeveynlerine yapışık hale gelebilirler.Gelişimlerinde gerilemeler gözlemlenebilir. Yatak ıslatma, parmak emme, bebeksi konuşma, öfke patlamaları gibi.

Herşeyi ve herkesi kontrol etmeye çalışıp, patronluk taslamaya çalışabilirler. Bu, aslında boşanmanın yarattığı kaosta çocukların kendilerine güvenlik hissi yaratma çabasıdır.Öfkeleri büyük ölçüde artabilir.Arkadaşları ile oynamada isteksizlik, üzüntü ve/ya yalnızlık görülebilir.

**Ebeveynler yardımcı olmak için neler yapmalı?

Bu yaş aralığındaki çocuklar basit ve somut açıklamalara ihtiyaç duyarlar. Hangi ebeveynin evden ayrılacağını, çocuğun kiminle yaşayacağını, ona kimin bakacağını ve diğer ebeveyni ne sıklıkla göreceğini ona mutlaka anlatın. Bunlar birkaç kez konuşulması gerekebilecek konuşmalardır. Tek konuşmanın işleri çözmesini beklemeyin.Öngörülebilir ve tutarlı rutinlere sadık kalın. Aynı anda çok fazla şeyi değiştirmek çocukları ürkütebilir.Çocuğunuzu bakıcısıyla bıraktığınızda geri geleceğinizin güvencesini ve saat kaçta döneceğinizi ona mutlaka söyleyin. Verdiğiniz bu sözü tutacağınızdan emin olun.Duyguları hakkında konuşabilmesi için ona alan açın. Birlikte kitap okumak ve oyunlar oynamak bu konuşmaları başlatabilmek için yararlı yöntemlerdendir.Çocuğunuza onu çok sevdiğinizi ve bunu hiçbir şeyin değiştirmeyeceğini söyleyin.Kabuslar görmeye başladıysa bunlar hakkında mutlaka onunla konuşun. Onun sizinle güvende olduğunu ve ona her zaman iyi bakacağınızı söyleyerek onu rahatlatın. Bu güvenceye boşanma ile çok daha fazla ihtiyacı var.Diğer ebeveyni çocuğunuzun hayatında olan olaylar ile ilgili haberdar edin. Özel günlere her iki ebeveynin de katılacağından emin olun.Çocuğunuzun öğretmenlerini ve hayatındaki diğer yetişkinleri boşanmanız konusunda bilgilendirin. Onlarla geçirdikleri vakitlerdeki davranışsal ya da duygusal değişimleri hakkında bilgi edinin ve birlikte bu büyük hayat olayı geçişinde yararlı olabilecek stratejiler belirleyin.

Makalede ele alınan sıkıntı belirtileri araştırmaların bize gösterdiği o yaş grubundaki ortalama çocukların verdiği tepkilerdir. Unutulmamalıdır ki aslında her çocuk biriciktir ve sizin çocuğunuz boşanmanızı çok farklı deneyimliyor olabilir.

Psikolog

     Fatma Oğuz                                                                 

MART  2017

BİZDEN…

      Sevgili velilerimiz;

Mart  ayı gazetemizle hepinize gönülden merhaba…

      SEVGİ,henüz dünyaya gelmeden,yaşamla buluştuğumuz an tanıştığımız ilk olumlu duygudur.Sevgi her türlü canlının varoluşuna anlam katan en güçlü enerji kaynağıdır. Sevmek seveni de sevileni de besler. Sevginin aşırısı olmaz. Bir çift gülümseyen göz, tatlı bir söz, sevgi dolu bir yürek, hayatın çok başında olan çocuklarımıza sevmeyi öğretir.

      Yarınlarımız olan çocuklarımız için hep beraber el ele SEVGİYLE…….

    ***  MUTLU  YARINLARA***    

  OKULUMUZDAN  HABERLER

**19 Mart Pazar günü saat 11:00-13:00 saatleri arası 3-4 ve 4-5 Yaş Grubu 13:00-14:30 saatleri arası 5-6 Yaş Grubu 2. Dönem veli toplantımız yapılacaktır.

** Okul Psikoloğumuz Fatma Oğuz Bireysel Veli Görüşmelerine başlamıştır. Katılımlarınızı önemle rica ederiz.

** Her hafta SALI günü okulumuzda “NO TURKISH DAY” uygulaması yapacağız ve tüm gün İngilizce konuşacağız J

 GEZİLER  ETKİNLİKLER.

**14  Mart Salı  günü sanat çalışması Seramik İsimlik yapıyoruz.

**24 Mart Cuma günü okulumuza BALON SHOW grubu geliyor.

MİNİK AŞÇILAR ne yapıyor?

*** Waffle yapıyoruz.(Kelebekler)

*** Kalpli Pasta yapıyoruz.(Ç. Arılar)

*** Portakal Suyu yapıyoruz.(Damlalar)

*** Mini Pizzalar yapıyoruz (M.Mucitler)

*** Sandviç yapıyoruz.(UğurBöcekleri)

HAFTANIN KELİMESİ

3 YAŞ         - MİKROP NEDİR?

4 YAŞ         - TRAFİK NEDİR?

5 YAŞ        - TAŞIT NEDİR?

 

 

 

ÖZEL GÜNLERİMİZ

Bertuğ  ŞİKAY                     07.03.2011

Cansın  TUNÇARSLAN     09.03.2011

Ömer YILMAZ                   11.03.2013

Diren Rüzgar BİNGÖL     14.03.2011

Mete AKSOY                     20.03.2013

Eylül Duygu URAL           25.03.2013

Sümeyye Narin DEMİR   29.03.2014

***GÜLEN YÜZÜNÜZ HİÇ SOLMASIN  BALÇİÇEKLERİMİZ….***

BU AYKİ EĞİTİM BAŞLIKLARIMIZ

KONULAR

-Doğada yaşayan canlılar

-İlk bahar mevsiminin ayları

-İlk bahar mevsimin özellikleri

-Çevre temizliği

BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR

***1-7 Mart Yeşilay haftası

***19  Mart Yaşlılar günü

***21-26 Mart Orman haftası

***27 Mart dünya tiyatrolar günü

***Kütüphaneler haftası

 AYIN  DEĞERLİ SÜRPRİZ ANNELERİ.

** 02.03.2017 Filiz TUNÇ                     (6 YAŞ)

** 02.03.2017 Yeter ÇATALTEPE   (6YAŞ)

** 02.03.2017 Fatma EROL                 (4YAŞ)

** 02.03.2017 Burçak ÜSTÜN             (4 YAŞ)

** 02.03.2017 Serpil ŞİMŞEK            (3 YAŞ)

** 09.03.2017 Derya BİNGÖL            (6YAŞ)

** 09.03.2017 Ezgi GÜNGÖR            (6 YAŞ)

** 09.03.2017 Gülay DURMAZ         (4 YAŞ)

** 09.03.2017 Gül ESKİYURT          (3 YAŞ)

** 16.03.2017 Bedihan DOĞAN        (6 YAŞ)

** 16.03.2017 Elif ÇINAR                    (6 YAŞ)

** 16.03.2017 Eda ÇELİKEL            (4 YAŞ)

** 16.03.2017 Sema URAL                 (4 YAŞ)

** 16.03.2017 Serap BAŞ                    (3 YAŞ)

** 23.03.2017 Zeliha ŞAİPOĞLU     (6 YAŞ)

** 23.03.2017 Selda ÇAKMAK         (6 YAŞ)

** 23.03.2017 Filiz DURSUN             (4 YAŞ)

** 23.02.2017 Selcan GÜR                 (3 YAŞ)

 

            SEVGİLERİMİZLE

                                      

 

 

 

 

 

        ŞUBAT   2017  

                     Bizden;

               Sevgili Velilerimiz;

       Kar, kış, havaların soğuması, sonrasında yarıyıl tatili derken, Şubat ayına girdik. Yarıyıl tatilinde konu tekrarlarımız, eğlenceli oyunlar, okul içi

sınıf ziyaretlerimiz derken yarıyıl tatili bitti. Ocak ayı içerisinde özellikle küçük yaş sınıflarımızdaki canlarımızın hastalanmaları bizleri çok üzdü. İyileşerek ve yarıyıl tatili yaparak okulumuza devam eden Bal çiçeklerimizi yeniden aramızda  görmek bizleri çok mutlu etti.

  1. Dönemin hepimiz için güzel geçmesi dileğiyle..

              DUYURULAR

*** Bal Çiçeğim Anaokulu olarak 2. dönem Eğitim programlarımız tüm  kadromuzla  beraber hızlı bir şekilde devam edecek.

*** Branş dersi Öğretmenlerimiz  aynı gün ve saatlerinde  derslerine devam edeceklerdir.

*** 1 Şubat Çarşamba günü itibarıyla Halk Oyunları Dersimiz başlayacaktır. Halk Oyunları dersi her hafta Çarşamba günleri yapılacaktır.

GEZİLERİMİZ VE

OKUL İÇİ ETKİNLİKLERİMİZ

*** 14 ŞUBAT 2017 Salı günü okulumuzda HOLOGRAM SİNEMA izliyoruz.

*** 28 ŞUBAT 2017 Salı Günü POPKEK Atölyesinde Popkeklerimizi yapıyoruz. (10 Ocak Kar Tatili olduğundan bu tarihe ertelenmiştir.)

MİNİK AŞÇILAR

*** Kartopu yapıyoruz.(Kelebekler)

*** Sevimli Sandviçler yapıyoruz.(Ç. Arılar)

*** Çikolata Topu yapıyoruz.(Damlalar)

*** Gülümseyen Kekler yapıyoruz (M.Mucitler)

*** Renkli Cup Kek yapıyoruz.(UğurBöcekleri)

 

***Çocuklarınıza çok değerli bir hazineymiş gibi bakın, Onları ve kendinizi onurlandırın.***

 

***Çocuklarımıza Vermeyi umabileceğimiz  iki kalıcı miras vardır.

Biri kökleridir, öbürüde kanatları…..***

 

 

***SEVGİLERİMİZLE**

 

ÖZEL  GÜNLER

** Zeynep Mina ARSLAN   03.02.2014

**Mina Duru FETVACI       04.02.2011

**Lara KARAGÖZ                04.02.2012

**Eslem ÇAKMAK                08.02.2012

**Sıraç Tuna AKKIR            10.02.2011

**Ezgi Ece NALCI                11.02.2011

**Sıla ÇELİK                        17.02.2011

**Giray AĞCA                      26.02.2012

** Aras GEGE                      28.02.2012

  ***İyiki doğdunuz canlarımız…..

  BU  AYKİ EĞİTİM  BAŞLIKLARIMIZ

*Görgü Kuralları *Vahşi ve Evcil Hayvanlar *Eski Meslekler *Nasrettin Hoca*Ebru Sanatı * Taşıtlar

  KAVRAMLAR

*Renk Kavramı * Sayılar *Eski - Yeni *Alt – Üst  *Dikdörtgen, Kare, Üçgen, Daire

  FEN VE MATEMATİK.

**Kar Tanelerini İnceliyoruz.

**Sıvı Korunumu Deneyi

BELİRLİ  GÜN  VE  HAFTALAR

***

   AYIN  DEĞERLİ

  SÜRPRİZ  ANNELERİ.

** 02.02.2017 Eda ÇELİK                   (6 YAŞ)

** 02.02.2017 Arzu ŞİMŞEK               (6YAŞ)

** 02.02.2017 Naşide ARSLAN           (4YAŞ)

** 02.02.2017 Heval KESKİN             (4 YAŞ)

** 02.02.2017 Ebru AĞER                 (3 YAŞ)

** 09.02.2017 Zülfiye YILMAZ          (6YAŞ)

** 09.02.2017 Belgin BAYDAR         (6 YAŞ)

** 09.02.2017 Fatma AVYÜZEN        (4 YAŞ)

** 09.02.2017 Seda GÜNDOĞDU      (3 YAŞ)

** 16.02.2017 Eylem SÖNMEZ          (6 YAŞ)

** 16.02.2017 Gülnaz ÖKSÜZ            (6 YAŞ)

** 16.02.2017 Demet BİLGİN            (4 YAŞ)

** 16.02.2017 Nermin YANDI           (4 YAŞ)

** 16.02.2017 Gülistan SAZLI           (3 YAŞ)

** 23.02.2017  Pınar POLAT             (6 YAŞ)

** 23.02.2017 Selvi AKKIR                (6 YAŞ)

** 23.02.2017 Ruhiye ERSAN            (4 YAŞ)

** 23.02.2017 Selcan GÜR                  (3 YAŞ)

SINIFLARIMIZ

3 YAsinifk Ş

3 yaş  çocuğunun yuva ortamına uyumunun temel alındığı bu sınıfta, çocuğun yaşıtlarını ve yetişkinlerle iletişim kurarak sevgi ve güven ortamı içinde zihinsel ,duygusal,fiziksel ve sosyal gelişiminin desteklenmesi hedef alınmaktadır.

4 YAŞ

Çevreyle iletişiminin ve etkileşiminin arttığı bu sınıfta oyun temelli çalışmalarla ,zihinsel,duygusal,sosyal ve fiziksel gelişmelerin desteklenmesi image004
hedeflenmektedir.

5 YAŞ

Bu grupta çocukların blişsel becerilerinin arttırılması yaratıcılıklarının desteklenmesi,hedef alınarak yaş grubuna uygun okul öncesine yönelik eğitim verilir.6

6 YAŞ

Çocuklarımızın  kişiliklerinin   şekillendiği  bu  dönemlerinde  onların  fiziksel,sosyal,duygusal,ve  bilişsel  gelişimlerini  en  iyi  şekilde  geliştirmelerine  yardımcı  olmak,kendi  haklarını  savunabilen  başkalarının  hakkına  saygı  duyan,işbirliği  yapabilme bilinci gelişmiş,paylaşımcı,kendi yeteneklerinin farkında olan,kendini özgürce ifade edebilen birer  bireyler yetiştirmektir.Her etkinliğimiz çocukların aktif katılımı ile gerçekleştirilir.Eğitim programlarımızda branş dersleri,uygulamalı

BİR ÇOCUKTAN SESLENİŞ

Beni yetiştirirken vazgeçeceğiniz 10 şey;

  1. Bana su getirtmeyin, bana da su getirmeyin. Aramızda hizmetçi yok, herkes kendi işini yapsın. Evde küçük  yaşta iş gücü kullanaya ve sevgi istismarına son.
  2. Hata yapmama izin verin ki, gerçekten hataysa sonuçlarını görüp ders alayım. Hata değilse siz ders alın.
  3. Her istediğimi bana almayın. Size karşılıksız kimse birşey vermiyor. Herşeyin bir çalışma karşılığı elde edileceğini öğrenmeme fırsat verin. Sonuçlar, çalışmanın ürünüdür.
  4. Okulun amacı öğrenmektir. Okulda yemek yiyip yemediğime, terleyip terlemediğime değil, birşey öğrenip öğrenmediğime bakın. Çünkü bunları siz ölçebilir ve telafi edebilirsiniz ama beni yarın yaşamda ayakta tutacak olan öğrendiklerim olacaktır.
  5. Benimle ilgili fikirleriniz elbette var. Ama arada benim ne düşündüğümü, ne hissettiğimi sorun ve gerçekten dinleyin. Aramızdaki sorunların çoğu iletişimsizlikten kaynaklanıyor. Konuşmak kadar dinlemeyi de öğrenelim.
  6. Ben dürüst olmak istiyorum. Beni yalan söylemek zorunda bırakmayın. Size yalan söylemeye başlarsam, bazen bilmeniz gerekenleri de öğrenemeyeceksiniz.
  7. Söylediklerinize karşı çıktığımda, size değil söylediklerinize karşı çıkıyorum. Sizde bana değil, söylediklerime karşı çıkın. Kelimeler incinmez, ama bizler inciniriz. Yani "sen bilmezsin "değil, "bu söylediğin fikir güzel değil" diyelim birbirimize.
  8. Benim özgürlüğüm sizin özgürlüğünüzdür. Bir yere gitmek istediğimde beni bırakın. Bana kaçta döneceğimi değil, ilkeler söyleyin. İyi insanlarla birlikte ol ve kendini koru gibi bir söz benim için saat kaçta döneceğimden daha anlamlı ve yararlı. Yoksa ben yapacağımı gündüzde yaparım.
  9. Toplum içinde gurur duyacağınız bir birey olmam, sizin bana bir birey gibi davranmanıza bağlı.
  10. Sizden beklediğim tek başına sevgi değil, aynı zamanda saygı. Küçüklerime sevgi, büyüklerime saygı geride kaldı. Benden saygı istiyorsanız, bende sizden saygı istiyorum.